İzmir'de cuma günü meydana gelen 6.6 büyüklüğündeki depremin ardındaki akıllara Türkiye'deki binaların sağlamlık durumunu geldi.

İHA muhabirine konuşan Mimar Ahmet Varlı, depremin tabiatın bir gerçeği olduğunu ve depremle yaşamayı anlamak gerektiğini belirterek, “Özellikle devletimizin aldığı 1999'dan sonraki Marmara depreminden daha sonra fazla ciddi tedbirler oldu. Uyarı edilirse 1999'dan sonraki yapılan binalarla ilgili fazla bir can sıkıntısı yok. Asıl can sıkıntısı 1999'dan önce yapılan binalarla ilgili can sıkıntısı var” dedi.

"Depreme uygun binalar yapılması gerekiyor"

Deprem yönetmeliklerinden bahseden Varlı, 1999'dan önceki deprem yönetmelikleri ayrı olduğunu ve 99'dan daha sonra yer sarsıntısı yönetmeliği iki kez değiştiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Şimdi ise ihtimal yüksek birtakım değişmeler olacak. 1999'dan daha sonra inşa teftiş sistemi geldi. Bu inşa denetim sistemi 2012'den daha sonra tüm vilayetlerde uygulanmaya başladı. Bu yapı teftiş sistemi ve öteki kontrol mekanizmaları işlediği zaman depremden kimsenin korkmasına lüzum yok. Deprem bir tabiat olayı yağmurun yağması gibi doğal bir şey. Dünyanın fiziksel yapısı depremlerle oluşmuştur. Dolayısıyla depremler bitmeyecek. Depreme yerinde binalar olabilmek ve depremle ilgili yaşamayı bilebilmek. Bu manada devletimiz her türlü tedbirleri alıyor.”

İzmir depreminde ulus binalarıyla ilgili fazla fazla bıkkınlık olmadığını dile getiren Varlı, 1990'lı ve 1980'li yıllarda yapılan binaların sıkıntılı olduğunu aktardı.

"Depremle beraber yaşamayı bilmemiz gerekiyor"

Varlı, “Binalarında mühendislik hizmeti o gün fakat deprem yönetmeliğine kadar hesaplandığı için bugün ancak yönetmeliğe baktığınız vakit yapılan binalarla şimdiki yapılan binaların arasında çok ciddi farklar var. Emrindeki burada ihmaller kusurlar mutlaka vardır. Ama inşa teknolojisi malzeme fazla hızlı değişiyor. Geçmişte hazırlanmış beton bu dek yaygın değildi. Çoğu inşa elemanı değişti. Depreme daha dirençli malzemeler üretildi. Bundan sonradan da denetim mekanizması daha aktif işlediğinde burada manâlı devir yerel yönetimlere düşüyor. Bu deprem mekanizmasını ciddi bir şekilde çalıştırdığınızda depremden korkmaya lüzum değil. Depremle beraber yaşamayı bilmemiz gerekiyor” diye konuştu.

"2000 öncesi binaların yenilenmesi gerekiyor"

Nüfusun birçoğunun büyükşehirlerde yaşadığını anlatan Varlı, “Ülke olarak da büyük kasaba olarak da sorarsanız yapı stoğumuz, 2000 yılı öncesi binalarımız çok. Bunların bir an önce yenilenmesi gerekiyor. Bu ülke içinde geçerli şehirler içinde geçerli. Çünkü nüfusumuzun büyük çoğunluğu büyükşehirlerde yaşıyor. Kentsel dönüşümün birazcık daha hızlanarak bu binaların yenilenmesi gerekiyor. Yeni zelzele yönetmeliğine tarafından, yeni malzemelere tarafından, yeni şartlara tarafından her tarafta yapılanması gerekiyor. Burada devletimiz kaynak anlamında da kanun anlamında da gerekli her türlü çalışmayı yapıyor” dedi.

Ayrıca, İzmir'de yaşanan 6,6 şiddetindeki depremde hayatını kaybedenler için Allahtan rahmet, yaralı olarak kurtulanlara da acil şifalar dilediğini sözlerine ekledi.

Hasan Ay - Kadir Arslan