
Osmanlı’nın ilk savunma sanayi tesisi restore edildi
Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen Fatih Dökümhanesi'nin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul'un anahtarını veren, kutlu fethin kapısını aralayan bu tarihi mekanda olmaktan dolayı büyük sevinç duyduğunu söyledi.
Vakıflar Genel Müdürlüğünce restore edilen Fatih Dökümhanesi'nin açılışında konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, İstanbul'un anahtarını veren, kutlu fethin kapısını aralayan bu tarihi mekanda olmaktan dolayı büyük sevinç duyduğunu söyledi. "Fiilen fazla özel bir mekandayız" diyen Bakan Varank, “Osmanlı belgelerinde Samakocuk Dökümhane-i Amiresi olarak geçen, bugünkü adıyla Fatih Dökümhanesi'ndeyiz. Bugün hem sosyal tesisimizin 1. etabını keza de restorasyonu tamamlanan tarihi camimizin açılışını yapıyoruz. Burası bir anlamda savunma sanayimizin de temellerinin atıldığı yer” dedi.
İstanbul'un fethi esnasında Fatih Sultan Mehmet Han'ın hocası Molla Gürani'nin yönlendirmesiyle burasının fethe hazırlık için kullanılmaya başlandığını kaydeden Bakan Varank, “Yıkılamaz denilen Bizans surlarını yıkmak için kanımca Fatih'in çizimlerini yaptığı toplar burada dökülüyor. Dökülen topların talimleri Edirne'de yapılıyor ve ardındaki İstanbul'un fethinde o toplar Bizans surlarını yerle bir ediyor. İşte bir çağı kapatıp bir çağı açan bu mekan, 19. yüzyılın sonlarına değin faal şekilde kullanılıyor. Osmanlı ordusuna yüzyıllarca hizmet veriyor. 20. yüzyılın başında bir İngiliz şirkete kiralanan dökümhane, 1. Dünya Savaşı nedeniyle boşa akıl bir anlamda kaderine terk ediliyor. Takriben bir asır sonra burasının önemini haberdar olan tarihçilerimizin, hocalarımızın öncülüğünde kazı çalışmalarını başlatmak bize nasip oldu. Burada yapılan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan yapılar, dökümhanenin döneminin en ileri teknolojisine sahip olduğunu da bizlere gösteriyor. Ergitme fırınları, hizmet alanları, üretim ve depolama tesislerinin yanında bulunan tarihi camisiyle burası asırlarca Osmanlı savunma sanayisine hizmet vermiş. İşte böyle tarihi ve manalı bir mekanı ihya etme noktasında ilk olarak valimizin gayretleriyle Kültür ve Turizm Bakanlığımız, Trakya Yeniden Yapılanma Ajansımız, Kırklareli İl Özel İdaresi el ele verdiler. Ilk Önce günümüze yalnızca bodrum katı ve bir kısmı yıkılmış minaresiyle ulaşan camimiz Edirne Vakıflar Genel Müdürlüğümüzce yaklaşık 1 buçuk milyon lira maliyetle restore edildi. Bunun yanında, bu mekanın daha dar ziyaret edilmesini karşılamak için Trakya Yeniden Yapılanma Ajansımız ve İl Özel idaremizle Turizm Bilgilendirme Ofisi, yöre halkımızın satış yapabileceği bir ufak pazar, otopark gibi bu mekanın çehresini değiştiren 1. but sosyal tesis alanının yapımını tamamladık. Bu projenin maliyeti de takriben 1 milyon lirayı buldu. Yine diğer yana bu mekana gelen yolda valiliğimiz kadar düzenlemeler yapıldı” diye konuştu.
Fatih Dökümhanesi'ne son dönemde büyüyen ilgiden nedeniyle mutlu olduklarını da sözlerine ekleyen Bakan Varank, “İnşallah, bu düzenlemelerle birlikte ziyaretçi sayısında büyük bir yükselme bekliyoruz. Tabii bundan sonraki en önemli adımlardan biri, bu tarihi mekanın restitüsyon projesindeki veriler ışığında restorasyonunun yapılması olacak. Biraz maliyetli bir proje olduğunu arkadaşlarım ifade etti. Yeniden ilgili kurumlarımız el ele vererek bunu başaracağımıza ben inanıyorum. Trakya Yeniden Yapılanma Ajansımız vasıtasıyla restorasyon projesinde de elimizi taşın altına koymaktan çekinmeyeceğimizi ben buradan tarif etmek istiyorum” dedi.
"Fırsat buldukça ülkemizin dört bir yan tarihi ve doğal mekanları sessiz sedasız ziyaret etmeye çaba ediyorum" diyen Bakan Varank, “Sahiden ülkemizin her uygun, daha artı ilgi görmeyi bekleyen tarihi ve doğal güzellikler var. Şehirlerimizin bakımlı kalmış potansiyelleri fazla yüksek. Bu potansiyeli ortaya dışlamak, bölgesel kalkınmayı cesaretlendirmek için Yeniden Yapılanma Ajanslarımız büyük rol oynuyorlar. İşte Fatih Dökümhanesi gibi bir değerin ihya edilmesi bölgemizin kalkınmasına da büyük katkılar sunacak. Burası savunma sanayimizin de bir anlamda temellerinin atıldığı yer. Ecdadımızın yeni teknolojilere tartı vererek neleri başardığını yerinde bakmak kayda değer. Nuri Demirağ'a, Vecihi Hürkuş'a, Nuri Killigil'e sahip çıkamayanlar, maalesef Fatih Dökümhanesi'ni de değil olmaya terk etmişler. Hamdolsun, bizler işte bu tarihi mekanı ihya ederken, bu mekanın mirası olan savunma sanayimizi de ihya ettik. Yüzde 30'larda olan savunma sanayimizdeki yerlilik oranını Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yüzde 70'lerin üzerine çıkardık. İşte bu başarının gerisinde ecdadımızdan aldığımız ilham var. Nasıl ama bu mekan olmasa, İstanbul'un fethi zorlaşacak ola ki de hiç gerçekleşmeyecekse, savunma sanayimizde yakaladığımız başarı olmasa bugün dış müdahalelere açık, komşuları gibi istikrarsızlaştırılmış bir Türkiye olurdu. Doğu Akdeniz'de haklarını savunamayan pısırık bir Türkiye olurdu. Bunu özellikle gençlerimizin mükemmel benimsemesi gerekiyor. Ben buradan tüm vatandaşlarımızı, bütün Türkiye'yi Kırklareli'ne, Demirköy'e, Fatih Dökümhanesi'ne eğlence ediyorum. Özellikle çocuklarımızla, gençlerimizle birlikte gelin bu tarihi mekanın ruhunu şahsen hissedin” şeklinde konuştu.
Fatih'in emaneti olan bu mekanın milletle her tarafta buluşuyor olmasından dolayı fazla heyecanlı olduğunun altını çizen Bakan Varank, “Fatih'in bir öteki emaneti olan Ayasofya'nın baştan ibadete açılmasından derhal sonradan, burada da hemen hemen fetihle akran bu camiyi her tarafta ibadete açılmak güzel bir tevafuk oldu. Bu açıdan da çok manalı bir işi gerçekleşiyoruz. Bizi tarihimizden koparıp, ecdadımıza yabancılaştıran nice teşebbüs maalesef bu ülkenin üstüne yıllardan beri karabasan gibi çöktü. Taklidi her alanda galibiyet sayan zihniyetler yüzünden en kritik alanlarda dışa bağımlı bir ülke haline getirildik. İşte sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, bu eğri zihniyeti önce siyaset sahnesinden sonra da tüm icraat alanlarından temizledik. Bunu boş bir hamaset arabulucu olarak yapmadık, yapmıyoruz. Türkiye'nin gönül sınırlarının, somut sınırlarının çok ötesinde olduğunu mahsus hareket ediyoruz. İşte son dönemde zeka, Batılı liderlerin Türkiye'ye ve sayın Cumhurbaşkanımıza karşın saldırılarının gerisinde bu gerçek yatıyor. Biz tarihimize sahip çıktıkça, oradan ilham alıp üretimden siyasete her alanda bağımsızlığımızı tahkim edecek adımları attıkça onlar rahatsız oluyor. Olsunlar, daha çok rahatsız olacaklar. Rabbimin izniyle daha çoğu alanda başarılarımızı artıracağız. İşte bu yüzden böyle mekanların ihya edilmesi, buna verdiğimiz tartma, şans eseri olan değildir. Bu başarılarımızla eş zamanlı gelişmelerdir. Fatih Dökümhanesi'nin ve camisinin ihyasında emeği geçen ilk kez Kültür ve Turizm Bakanlığımız olmak üzere Vakıflar Genel Müdürlüğümüze, sayın valilimiz şahsında Kırklareli Valiliği'ne, Trakya Kalkınma Ajansımıza şükranlarımı sunuyorum” dedi.
Halil Dağ
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.